VeChain (VET), sürdürülebilirliğe odaklanan bir blok zinciri platformudur. Sektörler genelinde yeşil girişimleri desteklemek ve daha sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için çevre dostu teknolojiyi kullanır.

Sürdürülebilirlik, birçok sektörde artık oyunun adı. Blok zinciri sektörü de bunlardan biri. Birçok proje, operasyonlarının enerji etkisini azaltmayı veya yeşil nedenleri başka şekillerde desteklemeyi amaçlıyor. Ancak, daha yakından incelendiğinde sürdürülebilirlik, birçok kişinin tahmin edebileceğinden blok zinciri teknolojisi dünyasında çok daha az ilgi gördü. Gerçekten de, sektörün önde gelen iki veri portalı olan CoinGecko ve CoinMarketCap, yüzlerce farklı sınıflandırmanın bulunmasına rağmen “Sürdürülebilirlik” veya benzer bir kategoriye sahip değildir.

’ün dışındaki bazı küçük hacimli projeler, çevresel nedenleri desteklemeye odaklanır.

  Ancak piyasa değerine göre ilk 100 kripto paranın bulunduğu listenin tamamında, yalnızca bir proje sürdürülebilirliğe sahip olmak olarak tanımlanabilir: 

2 milyar $’lık piyasa değeriyle (22 Nisan 2025’te yazıldığı sırada) VeChain, sürdürülebilirlik nişinde diğer tüm kripto projelerinin önünde yer alıyor. Proje, 2018 yılından bu yana tamamen işlevseldir ve çevresel olarak odaklanmış en eski blok zinciri girişimleri arasında yer almaktadır. Kısaca, sürdürülebilirlik ve blok zincirinden bahsedersek, VeChain ve 

 VeChainThor’dan (VTHO) bahsetmemek de çılgınca olabilir.

VeChain, 2018’den bu yana yeşil blok zincirinin nedenlerini savunan ve 2024’ün sonlarında önemli bir yükseltme girişiminin 2025’te kademeli olarak kullanıma sunulduğunu duyurdu. Rönesans olarak adlandırılan bu makale, VeChain’in çevre dostu blok zinciri kullanımının lideri olarak pozisyonunu daha da sağlamlaştırmayı ve bir dizi teknik iyileştirmeyi kullanıma sunmayı amaçlamaktadır. Aslında, 2025, piyasadaki tüm geçmişinde bu önemli sektör oyuncusuna yapılan en temel yükseltme yılıdır. Bu nedenle, tam olarak bu projeyi kapsamımızda yeniden ziyaret etmenin zamanı geldi.

VeChain (VET), çeşitli sektörlerde sürdürülebilirlik odaklı blok zinciri kullanım alanlarını desteklemek için tasarlanmış merkeziyetsiz bir projedir.

 Şirket ilk olarak Çinli teknoloji uzmanı Sunny Lu tarafından 2015 yılında bir blok zinciri projesi olarak kavramsallaştırıldı ve kuruldu. Katman 1 ağı olan VeChainThor’u (VTHO) 2018’in ortalarında kullanıma sunarak, zincir üzerinde çevre dostu uygulamaları destekleyen ilk merkeziyetsiz girişimlerden biri hâline geldi. VeChainThor ağı, düşük işlem ücretlerine ve yüksek ölçeklenebilirliğe sahiptir.

VeChain blok zinciri, uzun yıllardır sürdürülebilirlik alanında muhtemelen önde gelen merkeziyetsiz platform olmaya devam ediyor. Nisan 2025 itibarıyla liderlik pozisyonunu korumaktadır ve piyasa değeri 2 milyar $ olan tüm kripto para birimleri arasında 56. sırada yer almaktadır.

VeChain’in sürdürülebilir blok zinciri teknolojisi

nedenleri desteklediğini iddia eden birçok blok zinciri

BTC) tarafından kullanılan güç açlığı kanıtı (PoW) doğrulamasından çok daha fazla enerji verimliliğine sahip olan 

(PoS) mutabakat algoritmasını kullanır.

 PoS kullanan bu blok zincirleri, enerji kullanımlarının Bitcoin’inkinden çok daha düşük olduğunu cesurca duyurdu. Bu doğru olsa da, bu platformlar temel olarak faaliyetlerini belirli bir sürdürülebilirlik kullanım durumu göz önünde bulundurularak özel olarak tasarlamayan genel amaçlı ağlardır.

bu iki tipik mutabakat mekanizmasının yerine 

 (ETH), Solana (SOL), Cardano (ADA) ve diğer birçok önde gelen akıllı sözleşme zinciri tarafından kullanılan standart PoS’den daha da fazla enerji verimliliğine sahip olduğu söylenen yetki kanıtını (PoA

 Tipik bir PoA mutabakatında, “yetkiye” sahip daha az sayıda doğrulayıcı, yani ağdaki güvenilir davranış geçmişine sahip olanlara blokları işlemeleri için emanet edilir. Bu, birçok doğrulayıcının token varlıkları bakımından birbirlerinden daha iyi performans göstermek için staking yarışmasına katıldığı PoS’nin aksinedir. Ardından, bir sonraki bloğu doğrulama ve mutabakat süreçlerini diğer node’larla sürekli olarak uyumlu hâle getirme hakkı elde 

Sonuç olarak, PoS genellikle PoA’dan daha az enerji verimliliğine sahiptir. VeChain’in PoA modeli, verimli işlemeyi, minimum enerji kullanımını ve yüksek düzeyde kurumsal düzeyde güvenliği şık bir biçimde birleştirir.

VeChainThor blok zinciri ağının işleme motoru, 

 (EVM) ile uyumlu olduğundan, Ethereum dünyasıyla çapraz zincir iletişimini VeChain 

 (DApp’ler) için çok daha kolay hâle getirir.

PoA blok doğrulaması, VeChain’in sürdürülebilirlik odaklı tek özelliği değildir. VeChain, diğer popüler zincirlerin aksine, özellikle kurcalamaya karşı korumalı ve şeffaf veri izleme mekanizmasını kullanarak sürdürülebilirlik kullanım alanlarını doğrudan mümkün kılar. Bu sayede, farklı sektörlerdeki kurumlar, çevre dostu tedarik zinciri yönetimi için malların kaynağını ve sürdürülebilirlik durumlarını izleyebilir ve güvenilir bir şekilde doğrulayabilir. Örneğin, süpermarket zincirleri, platformunu kaynakladıkları ürünün karbon ayak izini izlemek ve doğrulamak için kullanabilir; lojistik şirketleri, tedarik zincirleri boyunca üretilen genel emisyonları hesaplayabilir ve moda markaları, kendi ürün grupları için kullanılan materyallerin sürdürülebilir bir şekilde tedarik edilmesini izleyebilir.

Proje, kendi blok zincirinin yanı sıra, işletmelerin standartlaştırılmış akıllı sözleşme hizmetleri aracılığıyla VeChain’in teknolojisini iş süreçlerine entegre etmelerine yardımcı olmak için bir hizmet olarak blok zinciri (BaaS) platformu olan VeChain ToolChain’i de sunuyor.

VeChain, kendisini sürdürülebilirlik şampiyonu olarak 

 VeChain kullanıcılarını yeniden kullanılabilir kahve fincanları kullanma, organik ürünlerden alışveriş yapma, sokaklardan çöp toplama ve daha fazlası gibi çeşitli çevre dostu görevleri tamamlamaları için ödüllendiren zincir üstü bir DApp ekosistemini temsil ediyor. VeBetterDAO, VeChain platformunun kurumsal dünya için uzun zamandır devam eden sürdürülebilirlik özelliklerini tamamlayan, çevreselliğin bireysel tüketici tarafında projenin atılımıdır.

VeChain, platformu daha da verimli hâle getirmek için 2024 yılının sonlarında planlanan çok aşamalı yükseltmesi Renaissance’ı duyurdu. Değişikliklerin 2025 boyunca ve muhtemelen ötesinde kademeli olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. Rönesans yükseltmesi, platformun birçok bölümüne dokunuyor. Üç önemli alan bulunuyor: Yeni bir VeChain staking ve node modeli, teknik güncellemeler ve ikili token mekanizmasında değişiklikler. Aşağıdaki ilk iki alanı ve VeChain’in token ekonomisindeki değişiklikleri bir sonraki bölümde ele alacağız.

VeChain’in PoA blok doğrulama modeli, Aralık 2025’e kadar yeni Rönesans modeli kapsamında Doğrulayıcılara tamamen geçiş yapacak olan 101 güvenilir Yetkili Uzmanlığı (AM’ler) kullanır. Her bir Yetkili Uzman Kuruluş, VeChain Vakfı tarafından onaylanır. Bu düğümler, işlem blokları oluşturmaktan sorumludur. Sabit 

Platformun Rönesans öncesi modelinde, tokenlerini seçili bir AM/Valide Edene stake eden ve platformdaki yönetişim sürecine katılan iki özel node türü daha vardır: Ekonomik ve X-Node’lar

 Rönesans yükseltmesi tamamen kullanıma sunulduktan sonra, Ekonomik node’lar ve X-Node’lar, Delegator node’larından oluşan kademeli bir sistemle değiştirilecektir.

Delegatörlerin, Delegatör NFT’lerini çıkarmak için belirli miktarda VET tokeni 

, onları farklı staking ödül çarpanlarına hak kazanacaktır.

 Ne kadar çok stake ederseniz o kadar yüksek NFT kademesi alırsınız ve staking ödülleriniz de o kadar yüksek olur. Bloklar üretildiğinde, AM’ler/Doğrulayıcılar toplam blok ödülünün %30’unu alacak ve kalan %70’lik kısım Delegator NFT’lerinin sahiplerine gidecektir.

Aşağıdaki resimde, minimum VET staking gereklilikleri ve ödül çarpanları ile yeni Delegator NFT kademeli model gösterilmektedir.

VeChainThor ağı EVM ile uyumlu olsa da, teknik parametreleri ile Ethereum tarafından kullanılan standart EVM arasında hâlâ farklılıklar vardır. Bu nedenle, Rönesans yükseltmesi, Ethereum blok zincirinde yaygın olarak kullanılan JSON-RPC’nin (JavaScript Nesne Notasyonu uzaktan prosedür çağrısı) uygulanması dâhil olmak üzere tam EVM uyumluluğuna

Rönesans yükseltmesinin bir parçası olarak proje, zincirler arası daha sorunsuz yetkinlikler elde etmek için yeni bir araç seti de sunacak. Bu, yeni köprülerin

VeChain token modeli her zaman iki kripto para birimine dayanır: VET ve VTHO. VET

, platformda değer saklama ve transferinin ana aracı olarak işlev gören hizmet 

. VTHO ise gas ödemesi için kullanılır.

  Rönesans yükseltmesi artık çift token mekanizmasının çalışma şeklini de değiştiriyor.

Yükseltme tam olarak başlamadan önce, VTHO hâlâ sadece VET bulundurularak oluşturulur. Rönesanstan sonra, yalnızca stake edilen VET, sahip için yeni VTHO oluşturacaktır. Bu, VTHO’yu kullanıcıların platforma aktif katılımıyla daha iyi uyumlu hâle getirmelidir. VTHO’nun enflasyon oranı da %70’in üzerinde azaltılacak. Düzenlemesi, platformda stake edilen toplam VET miktarını dikkate alan yeni bir emisyon modeliyle uyumlu olacak.

VTHO’nun enflasyonist özelliklerini daha da azaltmak için, ağdaki tüm temel işlem ücretlerinin %100’ü yakılacak. Bu ücretlerin tümü VTHO 

VET, platformun değer transferi ve depolama tokenidir. Ayrıca, ağdaki çeşitli özelliklere ve uygulamalara erişim ve yönetişim için de kullanılır. VET, maksimum arzı 86,7 milyarın biraz üzerinde olan, arzla sınırlı bir tokendir. Bu özellikler, Rönesans yükseltmesinin ardından değişmeyecektir.

VeChainThor’da gas ücretlerini ödemek için kullanılan VTHO, sınırsız arzı olan enflasyonist bir tokendir. Şu anda toplam arzı yaklaşık 88,7 milyardır. Yukarıda belirtildiği gibi, Rönesanstan sonra VTHO yalnızca staking ile oluşturulacak ve enflasyon oranını azaltmak için bir yakma mekanizmasına sahip olacaktır.

Ayrıca, Bybit’in VET tokenine özel etkinliğinden yararlanarak 

. Yeni kullanıcılar, en az 5.000 VET’lik yatırma hacmine ulaşarak veya Bybit hesaplarını kullanarak ilk Spot işlemleri aracılığıyla en az 100 USDT yatırarak ve 100 USDT değerinde VET işlemi yaparak VET ödülleri kazanabilirler. Bu sırada, mevcut kullanıcılar Bybit Spot piyasasında en az 500 USDT değerinde VET işlemi yaparak ödül almaya hak kazanabilirler. Etkinlik 28 Nisan 2025 saat 09AM’a kadar sürecektir.

23 Nisan 2025 itibarıyla VET tokeni 0,02576 $’dan işlem görüyor. Bu, 19 Nisan 2021’de 0,281 $’lık ATH’sinden %90,8 daha düşük ve 13 Mart 2020’de 0,001917 $’lık ATL’sinden %1.243,2 daha yüksek.

VET için uzun vadeli fiyat tahminleri çoğunlukla boğadır. DigitalCoinPrice

$ ve 2030’da 0,14 $’lık bir oran öngörürken PricePrediction, 

2027’de 0,069 $ ve 2030’da 0,1996 $’lık bir işlem yapmasını bekliyor.

Uzun vadede VET, en azından PricePrediction’ın tahminine göre 1 $’a yükselebilir. Portalı son derece iyimser. VET’in 2034 yılında 1 $ seviyesine ulaşacağını tahmin ediyoruz.

Aşağıdakilere göre VeChain tokeni VET’e yatırım yapmayı düşünebilirsiniz:

Sunny Lu, VeChain’i 2015 yılında yarattığında vizyonunda sürdürülebilirlik sorunlarına odaklandı. VeChain’in bu alandaki çalışmaları, gerçekten somut bir çevresel etki yaratmaya adanmış ilk merkeziyetsiz ağın oluşturulmasına yol açmıştır. VeChainThor blok zinciri platformu, VeBetterDAO ve VeChain Toolchain dahil olmak üzere VeChain ekosisteminin tamamı, iş dünyasında sürdürülebilir teknolojinin önemli bir destekçisi olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Rönesans yükseltmesinin 2025 yılı boyunca kullanıma sunulmasıyla, VeChain bu alandaki liderliğini sağlamlaştırmayı amaçlıyor. Rönesans’ın bize gelmesiyle, VeChain’e yakın zamanda sürdürülebilirlik alanında meydan okuyabilecek herhangi bir blok zinciri platformunu görmek zorlaşıyor.

Orta Düzey

VeChain (VET): Herkes İçin Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek

Viction (VIC), gas ücreti olmayan işlemler ve hızlı PoSV ağıyla web3’e güç sağlayan, EVM uyumlu ölçeklenebilir bir L1 blok zinciridir.

Binance’in 12 Mart 2025’te VIC tokenini listeleyeceğini duyurması, 

 (L1) projesinin fiyatının artmasına neden oldu. Bu listeleme haberi, kullanıcıların dikkatini VIC’in üzerine çekti. Duyurudan sonraki 24 saat içinde VIC’in fiyatı %81’den fazla arttı, 

’teki en iyi projelerden bazılarına ev sahipliği yapan Viction; hızlı, güvenli, düşük maliyetli blok zinciri işlemleri sunan bir ekosistem kurmayı hedefliyor. Viction’ı daha yakından tanıyalım ve kripto piyasasında neden bu kadar konuşulduğunu gelin, birlikte öğrenelim.

 (eski adıyla TomoChain), kitlesel olarak benimsenmeyi teşvik edecek ölçeklenebilir, hızlı ve uygun maliyetli blok zinciri işlemleri için bir çerçeve sağlamak üzere tasarlanmış, 

 (EVM) ile uyumlu bir L1 blok zinciridir.

TomoChain, Kasım 2023’te daha geniş kitlelere ulaşma hedefi doğrultusunda Viction olarak yenilendiğini açıkladı. Viction, TomoChain’in teknolojiyi insanların hayatlarını dönüştürmek için kullanma vizyonunu temsil eden yeni kimliğinin bir simgesi olarak ortaya çıktı. 

Verimlilik önceliğiyle geliştirilen Viction, ağı güvenceye almak için token sahiplerinin Masternode’lara oy verdiği 

 (PoS) mutabakat mekanizmasını kullanır. Bu yapı sayesinde Viction’ın 

 (TPS) sayısı iki saniyelik blok süresi için 2.000’den fazladır.

Kullanıcı odaklı bir platform olan Viction, geliştiricilere kolayca erişilebilen, düşük maliyetli blok zinciri uygulamaları oluşturmaları için açık kaynaklı bir yapı sunar. Geliştiriciler, projelerini insan potansiyelini açığa çıkarmayı hedefleyen Viction’ın hackathon platformu Viction Horizon üzerinden de paylaşabilir.

Viction, blok zinciri dünyasının kompleks ekosisteminde kripto kullanıcılarının daha kolay işlem yapmalarını sağlayacak kapsamlı bir ürün gamı sunar. The Viction Wallet, web3 kullanıcılarına VIC stake etme, 

 (NFT) ve diğer kripto varlıkları güvenle alıp satma ve saklama imkânı sunan özel bir tarayıcı uzantısıdır.

 gibi tokenlerin farklı blok zincirleri arasında hızlı ve uygun maliyetli transferini sağlayan Viction Bridge de platformun sunduğu çözümler arasındadır. 

VIC, Viction ekosisteminin yerel tokenidir. VIC; yönetişim, staking ve ağı korumak için Masternode’ları ödüllendirme süreçlerinde kullanılır.

Viction ekosistemi, ağın güvenliğini ve verimliliğini korumada önemli roller üstlenen şu bileşenlerden oluşur:

Masternode’lar, Viction ağında blok üretmekten ve doğrulamakla görevli özel sunuculardır. Viction ekosisteminin güvenliği için toplamda 150 Masternode tanımlanmıştır. İsteyenlerin Masternode operatörü olabilmesi için en az 50.000 VIC token yatırması ve yönetişim 

’i üzerinden başvuru yapması gerekir.

Seçilen Masternode’lar, blokları üretmek ve doğrulamak için sırayla çalışan bir sistem içerisinde görev alır, bu sayede işlemler verimli şekilde gerçekleşir. Güvenliği artırmak için Viction, bloklar eklenmeden önce rastgele seçilen ikinci bir Masternode’un doğrulama yaptığı çift onay mekanizması kullanır. Bu yöntem saldırı riskini azaltır.

Viction ağına destek olmak ve güvenliğini korumaya yardımcı olmak için VIC tokenlerinizi stake ederek Viction Masternode’u olabilirsiniz. Böylece staking ödülleri kazanabilirsiniz. Bu yöntem, 

 elde etmenin etkili yollarından biri olabilir. Ayrıca tokenlerinizi kilitleyerek ağın yönetimine katılma ve Masternode/doğrulayıcı seçimlerinde oy kullanma haklarını elde edersiniz.

Viction’da doğrulayıcı terimi, blok üretme ve işlemleri onaylama işlevlerinden sorumlu olan Masternode’ları ifade eder. “Masternode” ve “doğrulayıcı” terimleri genellikle ağ içinde birbirinin yerine kullanılır. Doğrulayıcılar, tüm işlemlerin ağın kurallarına uygun olmasını ve blok zincirinin bütünlüğünün korunmasını sağlar.

Temsilciler, bir Masternode çalıştırmayı tercih etmeyen ancak yine de stake etmeye katılmak isteyen VIC token sahipleridir. Tokenlerini mevcut Masternode'lara devrederek ağın güvenliğini ve verimliliğini güçlendirirler. Bunun karşılığında temsilciler, tokenlerini temsil ettikleri Masternode’un kazandığı ödüllerden pay alır.

Viction, tüm web3 kullanıcıları için uygun maliyetli ve kapsayıcı bir blok zinciri altyapısı oluşturma vizyonuyla uyumlu çeşitli ürünler geliştirmiştir (ve geliştirmeye devam etmektedir). Viction altyapısı aşağıdaki temel özelliklerden oluşur:

Viction World Wide Chain Protocol (WWCP), eş zamanlı olarak çalışan ve Viction’ı ortak bir ödeme noktası olarak kullanan bir uygulama zinciri ağından oluşan yeni bir çözümdür. 

 Labs iş birliğiyle geliştirilen bu ürün, blok zinciri dApp geliştiricileri arasında sorunsuz varlık ve veri transferlerini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır.

WWCP, bu transferleri sağlamak amacıyla Viction mainnet’inde çalışan bir dizi 

 oluşur. WWCP üzerindeki varlıklar, ortak bir köprü altyapısı sayesinde daha hızlı ve pratik şekilde transfer edilebilirken likidite yönetimi de çok daha sade ve verimli hâle gelir.

Viction’ın veri katmanı (DA), ana blok zincirinden bağımsız çalışan modüler bir sistemdir. Bu nedenle farklı blok zincirleri üzerinde geliştirme yapan ekipler veri ihtiyaçları için bu üründen faydalanabilir.

 sistemleriyle uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır. Viction’un DA Katmanı, geliştiricilerin uygulamalarını daha hızlı ölçeklendirmelerine ve farklı blok zincirleriyle sorunsuz şekilde entegre edebilmelerine olanak tanır.

Geliştiricilerin Viction DA’da erişebileceği önemli özelliklerden bazıları şunlardır:

Özellikle karmaşık işlemler nedeniyle yüksek gas ücretleri uzun süredir blok zinciri kullanıcıları için büyük bir sorun. Bu sorunu çözmek için Viction, neredeyse sıfır gas ücreti sağlayan VRC-25 token standardını geliştirdi (NFT’ler için ayrıca VRC-725 standardı bulunur).

Viction üzerindeki projeler, VRC-25 standardını entegre ederek kullanıcı adına gas ücretini karşılayabilir, böylece sıfır gas maliyetli işlemler sunabilir. Geliştiriciler, yerel VIC tokenini kullanmak yerine gas ücretleri ödemek için tokenlerindeki özellikleri genişletebilir.

Sıfır gas ücretli işlem özelliği sayesinde kullanıcılar 

 işlemlerine çok daha kolay katılabilirler. Ayrıca bu özellik, blok zinciri işlemleriyle ilişkili karmaşıklıkları ortadan kaldırarak daha fazla kripto meraklısını web3 faaliyetlerine katılmaya teşvik eder.

VIC, Viction ağının yerel kripto birimidir. Aynı zamanda Viction altyapısını kullanan üçüncü taraf uygulamalar için rezerv kripto varlık olarak görev yapar.

VIC tokenin kullanım alanları aşağıdaki gibidir:

Viction’ın token ekonomisinde, Viction Improvement Proposal #1’in (VIP#1) uygulanmasının ve 29 Ekim 2024’teki sert çatallanmanın ardından önemli değişiklikler yaşandı. Bu değişiklikler, ağı daha güvenli hâle getirmek, katılımı teşvik etmek ve Viction ekosisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla yapıldı.

Viction’ın başlangıçtaki toplam arzı 100 milyon VIC tokendi. Ancak sert çatallanma sonrasında toplam arz 210 milyona çıkarıldı. Dolaşımdaki miktarı artırmak amacıyla 20 milyon VIC token piyasaya sürüldü.

Ayrıca ikinci teklifin kabul edilmesinin ardından, Viction Retrodrop programı kapsamında bir 

 gerçekleştirildi. Bu program sayesinde tokeni stake eden kullanıcılar, aktif katılımcılar ve yönetişimde yer alanlar katkılarına karşılık VIC token ödülü aldı.

 çifti üzerinden VIC alım-satım işlemleri yapabilirsiniz.

26 Mart 2025 itibarıyla Viction’ın piyasa değeri 30 milyon dolar, fiyatı ise 0,25 dolardır. Bu, 6 Eylül 2021'deki tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 3,88 dolara kıyasla %93,6'lık bir düşüş ve 13 Mart 2020'deki tüm zamanların en düşük seviyesi olan 0,14 dolara kıyasla %77,4'lük bir artış anlamına geliyor.

Kripto fiyat tahmini uzmanları, Viction’ın gelecekteki fiyatı konusunda farklı görüşlere sahip. CoinCodex’e göre VIC, 2027’de en fazla 0,23 dolara 

 ve 2030’a kadar 0,13 dolara kadar gerileyebilir.

Başka bir platform olan DigitalCoinPrice ise VIC’in geleceğine daha iyimser yaklaşıyor. Bu platformdaki uzmanlar, VIC’in 2027’de 0,90 dolara, 2030’da ise 1,36 dolara çıkabileceğine 

Bu tahminler iyimser görünse de asla finansal tavsiye niteliği taşımadığını bir kez daha hatırlatmak isteriz. Viction veya başka bir kripto varlığı satın almadan önce 

Viction, DA katmanı ve sıfır gas ücreti gibi özelliklerle Web3 ekosistemine güçlü ve sürdürülebilir bir alternatif sunmaktadır. Bu ürünler, blok zinciri teknolojisinin sınırsız potansiyelini keşfetmek isteyen geliştiriciler ve kullanıcılar için tasarlanmıştır. İnsan odaklı tasarımı ve kitlelere ulaşma vizyonu sayesinde Viction, hızla gelişen Web3 dünyasında öne çıkan projelerden biri hâline gelmeyi amaçlıyor. 

Viction (VIC): World Wide Chain Protocol Web3’ün Sınırlarını Yeniden Çiziyor

Avalanche Spot ETF’si, AVAX’a kurumsal erişimi sağlayabilir. VanEck’in SEC başvurusunu, bu başvurunun AVAX üzerindeki etkisini ve olası bir onayın ne anlama gelebileceğini gelin, birlikte keşfedelim.

 (EVM) desteğiyle çalışan önde gelen blok zincirlerinden biridir. AVAX, kendi ağına ait yerel token olarak 25 Mart 2025 itibarıyla 

 onayladı. Şimdi ise AVAX dâhil birçok büyük 

 aynı fırsat için sıraya girmiş durumda.

Mart 2025’te, dünyanın önde gelen yatırım şirketlerinden VanEck, Avalanche Spot ETF’si onayı için SEC’e başvurusunu yaptı. Bu başvuruyla birlikte AVAX, spot ETF onayı bekleyen 

 (DOT) gibi altcoinlerle aynı kategoride yerini aldı. Başvuru onaylanırsa AVAX ETF’si projenin kaderini değiştirerek tokenin piyasa performansında büyük bir sıçrama sağlayabilir. Projenin geliştirici ekibi, token sahipleri ve VanEck onay için umutla bekliyor. AVAX’ı uzun süredir elinde tutan kişiler, yani 

’lar, SEC’ten çıkacak onayı dört gözle bekleyen bir diğer kitle.

Kripto topluluğundaki birçok kişi gelişmeleri yakından izliyor. Ancak onayın hızlı şekilde mi yoksa sancılı ve uzun bir süreç sonunda mı verileceği konusu net değil. SEC, Bitcoin ETF’si onay sürecini yıllar boyunca sürüncemede bırakmıştı. Gerekçesiz ertelemelerle, bazen de çeşitli endişeler sebebiyle bu süreci yavaşlatmıştı. 

AVAX için beklenen ETF onayında da aynı durum söz konusu olabilir. Öte yandan, Donald Trump’ın yeni yönetimi özellikle yakın zamanda açıklanan 

 birlikte kripto yanlısı bir tutum sergiliyor. AVAX fon kapsamına alınmamış olsa da yeni yönetimin kripto yanlısı yaklaşımı, sürecin hızlı ve sorunsuz ilerlemesine yönelik beklentileri artırıyor.

Bu yazıda VanEck’in AVAX Spot ETF’si başvurusunu, olası onayın etkilerini ve bunun AVAX ile Avalanche ekosistemi için ne anlama gelebileceğini inceleyeceğiz.

Avalanche (AVAX) Spot ETF’si, VanEck tarafından Delaware eyaletinde kaydedilen ve AVAX adlı kripto varlığa dayanan bir finansal araçtır.

25 Mart 2025 itibarıyla SEC bu ETF başvurusunu incelemeye aldı. Onay çıkarsa ETF ABD borsalarında işlem görmeye başlayacak. Bu durumda ETF, AVAX varlıklarından oluşacak ve MarketVector™ Avalanche Endeksi’ni temel alarak hareket edecek. VanEck bu başvuruyu Mart 2025’te gerçekleştirdi. Başvuru onaylanırsa bu, piyasadaki ilk Avalanche Spot ETF’si olacak.

Avalanche Spot ETF’si Nasıl Çalışır?

Bu ETF, kişilerin AVAX’a doğrudan, düzenlenmiş finansal piyasalar üzerinden ulaşabilmesini sağlar. Tıpkı diğer ETF’ler gibi, AVAX ETF’si de hem piyasa saatlerinde borsalarda hem de OTC işlemlerde alınıp satılabilir. Böylelikle düzenleyici kısıtlamalar yüzünden daha önce kripto varlık alamayan 

 kullanıcılar için önemli bir fırsat oluşur.

Avalanche Spot ETF’si, vadeli kripto işlemlerinden farklı olarak kişilere doğrudan AVAX satın alma ve tutma imkânı tanır. ETF’ler oldukça likittir ve düzenlenmiş borsalar aracılığıyla kolayca işlem yapılabilir. Bu durum kullanıcılara önemli bir avantaj sağlar. Blok zinciri üzerinde cüzdan oluşturmak, AVAX almak, satmak veya transfer yapmak gibi teknik zorluklar ortadan kalkar. Kripto dünyasına uzak olanlar için cüzdan oluşturmak ve blok zincirlerinde işlem yapmak zahmetli olabilir. AVAX ETF’si, itibari parayla mevcut piyasa fiyatı üzerinden kolay alım-satım imkânı sunar.

Teorik olarak SEC, ETF hisselerinin doğrudan AVAX ile takas edilmesini ya da itibari para üzerinden nakit geri alım modelini onaylayabilir. Ancak bu durumun ilk onay sürecinde gerçekleşmesi pek muhtemel görünmüyor. Onaylanan 

 bile çoğunlukla nakit geri alım modeline dayalı çalışıyor. Bu nedenle AVAX ETF’sinde doğrudan tokenle geri alım modeli beklenmiyor.

Avalanche Spot ETF’lerinin Güncel Durumu

SEC onaylı bir AVAX Spot ETF’si henüz yok. VanEck’in başvurusu onaylanırsa piyasada ilk Spot Avalanche ETF’si yürürlüğe girecek.

, yıl ortasında ise Spot Ethereum ETF’lerine onay verdi. SOL, XRP, LTC ve DOT gibi birçok altcoin de benzer şekilde ETF onayı bekliyor. AVAX ETF’si ise bu başvurular arasında en çok dikkat çekenlerden biri.

Spot ETF’lerden daha önce onay almış vadeli işlem tabanlı kripto ETF’leri de var. Onay alan ilk 

 Ekim 2021’de listelenen ProShares Bitcoin Strategy ETF’si (BITO) olmuştu. 

 ilki ise bundan iki yıl sonra, Ekim 2023’te onay aldı. Öte yandan, SEC’e şu ana kadar AVAX vadeli ETF başvurusu yapılmadı. Dolayısıyla VanEck’in ETF başvurusu onaylanırsa bu, piyasadaki AVAX tabanlı ilk ETF olacak.

Avalanche EFT Başvurularının Kripto Piyasası Üzerindeki Etkisi

VanEck’in SEC başvurusu kamuoyuna ilk kez 14 Mart 2025’te yansıdı. Bazı analistler, bu haberlerin AVAX fiyatında yukarı yönlü bir etki yaratacağını düşünmüştü. Ancak AVAX fiyatı bir süre boyunca yatay seyretmeye devam etti. 24 Mart 2025’te görülen fiyat artışı ise büyük ihtimalle FOMC toplantısında 

 karar verilmesiyle oluşan pozitif etkiden kaynaklandı. Son bir haftada AVAX’ın fiyat hareketi, Bitcoin ve genel kripto pazarındaki durumla paralel şekilde ilerledi. Bu durum insanların SEC’in başvuruyu ağırdan alacağını düşündüğünü, bu nedenle ciddi bir fiyat tepkisi oluşmadığını gösteriyor.

SEC kripto ETF’si başvurularını uzun süre askıda bırakması nedeniyle oldukça konuşuldu. Kurum bu başvuruya yönelik çekinceler öne sürerse onay süreci aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Kripto dünyasına dair ilginç gerçeklerden biri de şu: SEC ilk Bitcoin Spot ETF başvurusunu 2013’te almasına rağmen onay vermesi 2024’ü yani 

 bulmuştu. Elbette o dönemde kriptonun finansal varlık olarak kabul edilmesi konusu bile oldukça yeniydi.

2025’te kripto ekosistemi tamamen farklı bir noktada. SEC’in kripto spot ETF’leri için bir onay süreci oluşturmuş olması, VanEck’in AVAX ETF’si onayıyla ilgili gecikme yaşanması ihtimalini düşüren bir etken. Kurumun son dönemde spot ETF’lere onay vermesi de göz önüne alındığında bu başvuru için sürecin daha hızlı işlemesi tahmin edilebilir.

Avalanche ETF Başvurusunun Onaylanması Ne Anlama Gelir?

Olur da başvuru kabul edilirse kurumsal kullanıcıların AVAX’a yönelik ilgileri artabilir. Düzenleyici engeller, bugüne kadar birçok kurumsal kullanıcının AVAX gibi kripto varlıklardan uzak durmasına neden olmuştu. Spot ETF’si sayesinde kişi ve kurumlar için AVAX’a doğrudan erişimi mümkün kılan bir ortam oluşacak. Kurumsal girişler, AVAX’ın fiyatı üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabilir. 

Söz konusu fiyat artışı öngörülemese de geçmişte bu tür ETF onaylarının kripto fiyatlarını yükselttiği biliniyor. Örneğin, SEC 10 Ocak 2024’te Bitcoin Spot ETF’lerini onayladığı sırada BTC yaklaşık 46.600 dolardan işlem görüyordu. Onay sonrası Bitcoin’in fiyatı hızla yükseldi ve iki ay içinde 70.000 dolar seviyesini aştı.

AVAX Spot ETF’si onayı, bir teknoloji altyapısı olan Avalanche 

 daha fazla kurumsal ilgiyi beraberinde getirebilir. Zaten Avalanche şu anda JPMorgan ve Mastercard gibi dev finans kurumlarıyla blok zinciri tabanlı hizmetler için iş birliği içinde. ETF’nin onayı, Avalanche’ın yeni kurumsal entegrasyonlar ve sektörler arası iş birlikleri için kapı aralamasını sağlayabilir.

Avalanche Spot ETF’sinin onayı, kripto ETF’leri ekosisteminde büyük değişimlere yol açabilir. VanEck’in başvurusu onaylanırsa daha küçük ölçekli tokenler için spot ETF başvuru süreci de kolaylaşabilir. Dolayısıyla bu gelişme, tüm kripto piyasası için uzun vadeli etkiler doğurabilir. AVAX yalnızca kripto varlık hizmet sağlayıcılarda işlem gören bir varlık olmaktan çıkıp kurumsal kullanıcıların erişebileceği bir araca dönüştüğünde fiyatında artış yaşanabilir.

Şu anda SEC’in onayını bekleyen altcoin tabanlı birçok ETF başvurusu var. Avalanche Spot ETF’si başvurusu da bunlardan biri. Birden fazla altcoin için başvuruların sırada olması SEC üzerinde toplu bir onay baskısı oluşturuyor. 

SEC bu başvurulara onay vermekte gecikirse kamuoyuna çok güçlü gerekçeler sunmak zorunda kalabilir. Bitcoin ve Ethereum spot ETF’lerinin onaylandığı bir piyasada, bu gecikmeyi haklı göstermek oldukça zor olabilir. AVAX ETF’si başvurusunun pozitif sonuçlanabileceğini düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Asıl mesele, SEC’in ne düşündüğü ve ne diyeceği.

Avalanche Spot ETF’si: AVAX’a Kurumsal Düzeyde Erişimin Artırılması

Prosper, kurumsal düzeydeki madencilik gücünü (hash oranı) tokenize ederek topluluğun Bitcoin madenciliğine doğrudan katılmasını sağlayan merkeziyetsiz bir protokoldür.

40,5 milyar dolarlık Bitcoin madenciliği sektörü hâlâ büyük kurumsal oyuncuların kontrolünde; bu da bireysel kullanıcılar için ciddi bir giriş engeli oluşturuyor. Prosper (PROS), Bitcoin’in 

 tokenize edip zincir üzerine taşıyarak bu sorunu çözmeyi amaçlıyor. Böylece topluluk üyeleri, kurumsal düzeyde madencilik gücüne sahip olup onu birlikte yönetebiliyor.

Bu makalede, Prosper’in ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, neyi hedeflediğini ve nasıl çalıştığını birlikte inceleyeceğiz. Ayrıca Prosper’in öne çıkan özelliklerine, yol haritasına, token ekonomisine ve potansiyeline değinecek; son olarak gelişen Bitcoin ekosistemindeki yerine dair yorumlarımızı paylaşacağız.

, kurumsal seviyedeki madencilik gücünü tokenize ederek topluluk katılımını mümkün kılan merkeziyetsiz bir protokoldür. Prosper’in yerel PROS tokeni sayesinde kullanıcılar, Bitcoin’in altyapısında doğrudan pay sahibi olabiliyor.

Prosper, Bitcoin’in madencilik gücünü zincire taşıyarak topluluk katılımını mümkün kılmak ve Bitcoin ekosistemini daha da merkeziyetsizleştirmek vizyonuyla doğdu. Projenin kurucuları, üç büyük pazarın kesişiminde henüz değerlendirilmemiş bir fırsat keşfetti: Bitcoin’in 1,39 trilyon dolarlık piyasa değeri, 

 ya da borç verme protokolü geliştirmek yerine kurumsal düzeyde Bitcoin madencilik gücüyle desteklenen bir Bitcoin ekosistem tokeni olarak PROS’a odaklandı.

BITMAIN ve ANTPOOL gibi sektör devleriyle kurulan stratejik ortaklıklar sayesinde, profesyonel madencilik uzmanlığı merkeziyetsiz ve topluluk tarafından yönetilen bir yapıya başarıyla entegre edildi. 

Prosper, mevcut ekosistemdeki kritik boşlukları gidererek Bitcoin’in altyapısını dönüştürmeyi amaçlıyor.

Topluluk sahipliği, kurumsal düzeyde yürütme ve sürdürülebilir token ekonomisinin birleşimi; Prosper’in Bitcoin madenciliğini daha erişilebilir hâle getirme ve tüm ekosisteme kalıcı değer kazandırma vizyonunun temelini oluşturuyor.

Prosper, şeffaflık, topluluk temelli yönetim ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen dört temel yapı taşı üzerine inşa edilmiştir.

Token Başına Artan Madencilik Gücü Modeli

Prosper’in temel tasarımı, zamanla her PROS tokenin daha fazla madencilik gücünü temsil etmesini sağlayan, token başına artan madencilik gücü modeline dayanır. Bu model iki aşamada işler:

Bu sistem sayesinde PROS tokenler zaman içinde daha fazla madencilik gücüyle desteklenerek sürdürülebilir bir değer döngüsü yaratır.

Prosper, stratejik iş ortaklıklarıyla kurumsal düzeyde madencilik operasyonlarını güvence altına alır. Üst düzey üreticilerden temin edilen madencilik ekipmanları Prosper’in DAO’suna aittir ve kesintisiz çalışması için profesyonel barındırma hizmetleri tarafından yönetilir. Sistem, verimli Bitcoin üretimi için önde gelen madencilik havuzlarıyla entegre çalışır. Tüm süreç, protokol panosunda gerçek zamanlı performans verileriyle şeffaf şekilde izlenebilir.

Madencilik ödülleri belirli bir sisteme göre dağıtılır. Kazanılan Bitcoin’ler önce Prosper’in madencilik havuzu hesabına yatırılır. Buradan, işletme maliyetleri ve barındırma ücretleri için belirli bir pay ayrılır. Geriye kalan BTC ise güvenli bir protokol cüzdanına aktarılır. Bu bakiye, DAO hazinesi ile aktif katılımcılara verilen staking ödülleri arasında paylaştırılır.

Prosper, token başına madencilik gücünü korumak için çeşitli güvenlik önlemleri uygular. Bunlar arasında; gösterilmeyen yedek madencilik gücü, gerektiğinde yeni madencilik ekipmanı devreye alma kapasitesi ve madencilik gücünü korumak için PROS tokenlerini satın alıp 

Bu entegre sistemler, minimum teknik bilgiyle bile topluluk üyelerinin profesyonel düzeyde Bitcoin madenciliğine katılabildiği istikrarlı ve şeffaf bir yapı sunar.

Prosper, Bitcoin madenciliğini herkes için erişilebilir kılma misyonunu üç temel özellik üzerine kurulu güçlü bir ekosistemle hayata geçirir. Bu yapı, aynı zamanda token sahipleri için sürdürülebilir bir değer yaratır.

Prosper, topluluk sahipliği ile kurumsal uzmanlığı bir araya getirerek Bitcoin madenciliğinde devrim niteliğinde bir model sunar. Protokol; donanım üretimi ve barındırma için BITMAIN, madencilik havuzu hizmetleri için ANTPOOL ve Bitcoin fiyat risk yönetimi ile likidasyon için Metalpha gibi sektör liderleriyle stratejik ortaklıklar kurar.

Sektör uzmanlarıyla topluluk yönetiminin iş birliği, teknik bilgiye ya da yüksek sermayeye ihtiyaç duymadan madencilik gelirlerine erişimi mümkün kılan benzersiz bir model ortaya koyar. Bu yaklaşım, protokolün merkeziyetsiz yapısını korurken profesyonel madencilik süreçlerinin sürdürülmesini sağlar.

Prosper’in yönetişim yapısı, gelişmiş DAO modeli sayesinde merkeziyetsizliği operasyonel verimlilikle dengeler. Cayman Adaları merkezli tüzel yapı, fikrî mülkiyet ve varlıkları elinde bulundurur; DAO’nun geleneksel yasal çerçevelerde doğru şekilde temsil edilmesini sağlar. PROS token sahipleri ise karar alma süreçlerine yapılandırılmış protokoller aracılığıyla katılır.

Prosper’in sistemi, zararlı kararları engellemek için yerleşik koruma önlemleri içerir. Aynı zamanda yönetime katılanlara Bitcoin ödülleri dağıtarak aktif katılımı teşvik eder. Bu sayede protokolün gelişimine katkıda bulunanlar, başarıdan doğrudan pay alır. Böylece bireysel token sahipleri ile Prosper ekosisteminin tamamı arasında güçlü bir uyum oluşur.

Prosper’in hazinesi, madencilik ödülleriyle düzenli olarak büyür ve tüm ekosistem için uzun vadeli değer üretir. Hazine yönetiminde benimsenen temkinli yaklaşım, stratejik büyüme fırsatlarını gözetse de önceliği her zaman güvenliğe verir.

Varlıklar, profesyonel üçüncü taraf saklayıcılarda tutulabilir; getiri sağlayan, platformla uyumlu DeFi protokollerine yönlendirilebilir ya da ortak projelerde 

Prosper, tüm hazine süreçlerinde Bitcoin’in uzun vadeli potansiyeline olan temel inancını korur ve finansal stratejisini topluluğun çıkarlarıyla uyum içinde yürütür.

Prosper’in gelişimi, sürdürülebilir büyümeyi ve değer yaratımını hedefleyen stratejik bir yol izler. Protokol, Kasım 2024’te birinci aşamaya (madencilik gücünü tamamlama) geçti. Bu süreçte, katkı sağlanan madencilik gücünü çevrim içi hâle getirmeye ve token başına minimum madencilik gücü oranını belirlemeye odaklandı.

İkinci aşama (protokol ölçeklendirme), birinci aşamanın başarıyla tamamlanmasının ve eski token sözleşmelerinin, topluluk tarafından onaylanan 

 önerisiyle yeni birleşik sözleşmeye aktarılmasının ardından başlayacak. Bu geçiş, token sahiplerinden herhangi bir takas işlemi gerektirmeden süreci kolaylaştıracak şekilde planlandı.

Bu ilk aşamaların ötesinde Prosper, topluluğa ait madencilik gücünü artırmak ve Bitcoin ekosistemi genelinde yeni stratejik ortaklıklar kurmak için iddialı bir büyüme planı ortaya koydu. Proje ekibi, token kullanım alanlarını genişletmeye ve yönetim mekanizmalarını geliştirmeye güçlü şekilde bağlı. Bu uzun vadeli vizyon, PROS’u gerçek madencilik gücüyle desteklenen, güvenilir bir Bitcoin ekosistem tokeni olarak konumlandırıyor. Aynı zamanda geleneksel madencilik süreçleriyle DeFi fırsatları arasında topluluk için sürdürülebilir bir köprü kuruyor.

PROS, Prosper ekosisteminin yerel hizmet tokenidir. Her PROS tokeni, büyüyen bir Bitcoin madencilik havuzunda sahipliği temsil eder ve yalnızca piyasa dalgalanmalarına değil, gerçek altyapıya dayalı bir değer sunar.

Prosper’in yenilikçi arz modeli, token başına düşen madencilik gücünü (hash oranını) korumaya ve artırmaya odaklanır.

Bu sistem, piyasa koşulları elverişli olduğunda stratejik büyümeye imkân tanırken token değerinin seyrelmesini önler ve artan madencilik gücü sayesinde mevcut sahiplerin her zaman büyümeden pay almasını sağlar.

PROS’un fiyat beklentisi, topluluk odaklı Bitcoin madenciliği protokolü olan Prosper’in gelişimiyle doğrudan bağlantılıdır. 24 Mart 2025 itibarıyla yaklaşık 0,4085 $ seviyesinden işlem gören PROS, Prosper’in yol haritasını uygulaması ve madencilik faaliyetlerini genişletmesiyle birlikte büyüme potansiyeli taşıyor.

Kripto varlık fiyat tahminleri doğası gereği spekülatif olsa da bazı analiz hizmetleri PROS’un gelecekteki değerine dair öngörüler sunuyor:

Bu tahminler, Prosper’in yenilikçi madencilik gücü destekli modeli ve değer kazandıran token ekonomisi sayesinde PROS için olumlu bir uzun vadeli gidişata işaret ediyor. Ancak PROS’un gelecekteki değeri, yol haritasının adım adım hayata geçirilmesine, madencilik faaliyetlerinin istikrarlı biçimde genişlemesine ve genel Bitcoin piyasasının koşullarına bağlı olacaktır.

PROS, merkeziyetsiz Bitcoin madenciliği alanında sağlam temellere sahip olsa da kullanıcıların karar vermeden önce projenin avantajlarını ve olası risklerini dikkatle değerlendirmesi gerekir.

Prosper (PROS), kurumsal düzeydeki madencilik yaklaşımı ve topluluk temelli yönetişim modeliyle umut vadeden bir potansiyele sahip. Bu yenilikçi, topluluk temelli madencilik modeli dikkate alındığında, kullanıcıların karar vermeden önce 

Prosper’in topluluk odaklı Bitcoin madenciliği modeli, kurumsal düzeydeki altyapıdan yararlanırken toplu sahipliği mümkün kılarak geleneksel madencilikteki engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Artan madencilik gücü modeli ve stratejik sektör ortaklıkları sayesinde Prosper, teknik karmaşa ya da yüksek sermaye gerektirmeden madencilik yapmak isteyenler için pratik ve erişilebilir bir çözüm sunuyor olabilir.

Prosper (PROS): Geleceğin Topluluk Destekli Bitcoin Madenciliği

Altcoinler

Transfer ücretlerinden ve gecikmelerden bıktınız mı? Kasta ve KASTA tokenleri, anında ve ücretsiz transferlerle dijital ödeme sahnesinde devrim yaratmayı planlıyor.

 sunulduğunda, bankalar ve hükümetler gibi aracıları alakasız kılacak bir ödeme devrimi vaat etti. Oluşturucu(lar)ı 

, Bitcoin sahiplerinin transfer ücretleri ve işlem süreleri olmadan neredeyse anında dijital para alışverişi yapabilecekleri bir gelecek hayal etti. 

Bitcoin’in daha fazla bir değer deposu hâline gelmesiyle bu anlatı değişse de, finans dünyasında devrim yaratmanın mantosunu başka projeler üstlenmiştir. Böyle bir projeye örnek olarak, ödemeyi hızlı, kolay ve ücretsiz hâle getiren kripto platformu Kasta verilebilir.

Kolay takas motoru ve kişiselleştirilmiş banka kartı sayesinde itibari para ve kripto para birimleriyle ödeme yapmak, Kasta ile ödeme yapmak kadar kolay olmamıştı. Platform hâlâ emekleme döneminde olsa da, tanınmış bir ödeme sistemi olma potansiyeli kesinlikle vardır. Kasta’nın KASTA tokenleri ile çeşitli özellikleri nasıl ortaya çıkarmayı ve kullanıcı tabanını nasıl büyütmeyi amaçladığını merak ediyor musunuz? Kasta ve KASTA tokenlerine yatırım yapmadan önce bilmeniz gereken her şeyi ele aldığımız bu makaleyi okumaya devam edin.

Kasta, dijital ödemeleri yeniden tanımlamayı amaçlayan bir kripto ödeme platformudur. Bunu, anında ve kenarlıksız eşler arası (P2P) kripto işlemlerini mümkün kılarak yapar. Güvenin, inovasyonun ve kolaylığın bel kemiği olan Kasta platformu, dünyayı dünya çapında kripto paraların benimsenmesine ve kripto tabanlı bir ekonomiye doğru yönlendirme hedefine sahiptir.

Kripto yatırımcısıysanız, daha az bilinen herhangi bir altcoin’in başarısının önündeki en büyük engelin yaygın olarak benimsenmesi olduğunu anlayacaksınız. Bazı projeler ekosistem odaklı bir yaklaşıma sahip olduğundan, yeni başlayanların entegrasyonunu zorlaştırarak giriş için engeller oluşturma eğilimindedirler. Kasta’nın durumunda, dünyanın itibari para tabanlı bir ekonomiden kripto tabanlı bir ekonomiye geçişine yardımcı olmaya çalıştığı düşünülürse, bu özellik özellikle çok önemlidir. 

Kriptoya aşina olmayanlar başlangıçta ihtiyatlı olsa da Kasta, arkeik itibari para ödeme sistemleriyle ilgili birçok sorunu çözer. Maliyetli işlem ücretlerinden uzun uluslararası transfer sürelerine kadar bu sorunlar, varlıklarını transfer ederken verimlilik arayışında olan kullanıcılar için bir tıkanıklığa neden olabilir. 

Kullanıcılar kripto ödeme çözümlerini kullanırken daha az sorunla karşı karşıya kalabilse de mevcut projeler, hantal para birimi borsası prosedürleri ve uzun kripto cüzdan adresleriyle uğraşmak zorunda kalma gibi sorunlarla karşılaşıyor.

Kasta, PayPal ve Venmo gibi popüler uygulamalarla normalde görebileceğiniz birçok özelliği standartlaştırarak P2P ödemelerini bir tıkırtı hâline getirir. Özellikle Kasta’nın kolay takas 

, ödeme için ister itibari para ister kripto kullanın, sorunsuz para birimi takaslarını kolaylaştırır. 

Bu motor, P2P ödemelerini kolaylaştırmanın yanı sıra, kullanıcıların itibari para birimlerini on-ramp ve off-ramp etmelerine de yardımcı olarak kriptoya yeni başlayan herkesi Kasta’nın ödeme ekosistemine dahil eder. Kasta’nın kullanımı kolay kripto cüzdanları ve katılım sürecini çok daha kolay hâle getiren “şimdi satın alın, daha sonra ödeyin” ödeme çözümü sayesinde bu kolaylık miktarı daha da artıyor. 

Kasta’nın anında ve ücretsiz olarak kripto gönderme vizyonuna inanan yatırımcılar, KASTA tokenlerine göz atabilirler.

tokenleridir. Ücret azaltmadan staking trade ödüllerine kadar KASTA tokenleri, Kasta ekosisteminde çok çeşitli uygulamalar ve avantajlar sunar. Kasta’nın dünyayı dünya çapında kripto para birimlerinin benimsenmesine yönlendirme misyonunu desteklediğinden, KASTA tokenleri platformun genel büyümesinde önemli bir rol oynayacaktır. KASTA tokenlerinin hizmet sağlayıcıları şunlardır:

Maksimum 1,5 milyar KASTA tokeni arzı bulunuyor. İlk dolaşımdaki arz 

Kasta (KASTA): Anında İşlemlerle Dijital Ödemeleri Yeniden Tanımlıyor